07.06.2016

Güce Müftülüğü

İlçemiz Tirebolu’ya bağlı bir nahiye iken 1991 yılında ilçe haline gelmiştir. Osmanlı’nın  kuruluş yıllarına denk geldiği bir dönemde Güceftaroğulları denilen bir sülalenin ilçemizin bugünkü bulunduğu coğrafyaya yerleştiği, buna binaen Güce diye isim verildiği bildirilmekte hatta bugünkü mezarlık içerisindeki camiinin de Güceftaroğulları zamanında yapıldığı anlatılmaktadır.

Güce’ye Fatih Sultan Mehmet zamanında, Trabzon fethedildiğinde Kürtün ağırlıklı olmak üzere Gümüşhane tarafından insanların geldiği, bu şekilde fethedildiği ve İslamlaştığı rivayet edilmektedir. Müslüman Türkler, ilk geldiklerinde meskun Hristiyanlar ile birlikte burada Cumhuriyet dönemine kadar yaşamışlardır.

Osmanlı sonlarına kadar şu anki Güce merkez ve Güce’ye bağlı olan İlit Köyü ayrı birer köy olmak üzere varlığını devam ettirmiştir. Ancak Güce’de, o dönemdeki meskun Hristiyanların İlit’e göre daha çok olduğu ve yedi tane kilisenin bulunduğu söyleniyor. Kilise mensuplarının birçoğunun Müslüman oldukları ve göç etmeyip burada kaldıkları rivayet edilmektedir.

Güce ilçe oluncaya kadar devam eden süreçte Sıbyan mektepleri ve az da olsa bir iki medrese varlığını sürdürmüş, medresede okuyup medrese hocalığı yapan, tasavvufî yönden Nakşibendî olan ve adları  Karavelioğlu Mehmet Efendi ile Çorum ve İstanbul’da okumuş, memleketine hizmet etmek üzere dönerek bir dönem de Espiye Adabük’te hocalık yapmış olan Vezirzâde Hasan Efendi öne çıkmıştır.

Bugün Güce’ye bağlı; Osmanlı Devleti’nde oymak, aşiret ve cemaat adları konusunda yapılmış olan bir arşiv çalışmasında “konargöçer yörükan-ı Türkmen taifesi” olarak tanıtılmış Boynuyoğun (Tekke) Köyü’nde, bugünkü neslinin lakap olarak Menteşeoğulları diye adlandırıldığı ve Menteşe Şeyh diye orada kabri bulunan Hasan Şeyh denen birisinin varlığından söz edilmektedir. Yaklaşık beşyüz yıllık bir geçmişinin bulunduğu o medresenin kalıntılarının ve üzerinde ezan okunan taşın hala burada olduğu anlatılmaktadır. Bu zatı bir alim olarak Osmanlının gönderdiği ve seyyit olduğu rivayet edilmektedir. Asıl önemli tarafı ise bu kişinin bulunduğu yörenin İslamlaşmasında çok büyük etkisinin olduğudur.

1486 tarihli kayıtlarda bugünkü Güce sınırlarını da içine alan Alahnas Köyü/Nahiyesi’nden bahsedilmekte ve burada bulunan Konur Camii’nde görevli kişilerin olduğu dile getirilmektedir. Onaltıncı yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan kayıtlarda bu nahiyeye ait köylerde gayri müslim olmadığı yazılmaktadır.

1515’te Menteşe Zaviyesi’ne mensup Derviş Hasan ve oğlu Mustafa’ya işaret edilmektedir. Zaviye çalışanlarının buradan geçen yolculara hizmet ettikleri söylenmektedir.

Ayrıca Gürağaç (Aladere) Köyü’ne adını tespit edemediğimiz İstanbul’dan böyle birisinin gönderildiği rivayet edilmektedir. Burasının da Alevî olduğu, Aladere isminin de Alevilikten geldiği ve bahsedilen kişinin buranın sünnîleşmesinde büyük etkileri bulunduğu vurgulanmaktadır.

 

 

Güce İlçe Müftülüğü’ne ait personel kadro, cami, bina, lojman, tesis ve araç durumu sayısal verileri aşağıdaki gibidir:

 

Müftü

1

 

 

 

Vaiz

1

 

 

 

Murakıp

---

 

 

 

Şef

---

 

 

 

Memur

---

 

 

 

V.H.K.İ.

2

 

 

 

Şoför

1

 

 

 

Hizmetli

1

 

 

 

Aşçı

---

 

 

 

Bekçi

---

 

 

 

Kur'an Kursu Öğreticisi

 

 

 

 

İmam-Hatip

1

 

 

 

Müezzin-Kayyım

1

 

 

 

Sözleşmeli K.K.Öğreticisi

 

 

 

 

Sözleşmeli İmam-Hatip

 

 

 

 

Sözleşmeli Müezzin Kayyım

---

 

 

 

Kadrolu Cami Sayısı

22

 

 

 

Kadrosuz Cami Sayısı

19

 

 

 

Toplam Cami Sayısı

41

 

 

 

Münhal Kadrolu Cami Sayısı

---

 

 

 

Öğretime Açık K. Kursu

4

 

 

 

K.Kurslarında Okuyan Öğrenci Sayısı

---

 

 

 

Hizm. Binasının Yeri ve Mülk. Durumu

Belediye

 

 

 

Lojman Durumu

Yok

 

Sosyal ve Yardımcı Tesis( Misafirhane)

 

 

Yok

 

Araç Durumu

Adet

Model

Plaka

Marka

 

TDV:1

2012

28TH461

FİAT