BERAAT KANDİLİNİN ÖNEMİ
Bizleri bir mübarek geceye daha ulaştıran Rabbimize sonsuz Hamd-ü Senalar olsun. Bizleri bu müjdeden haberdar eden Peygamber Efendimiz (S.A.S)’e sonsuz salaat-ü selam olsun.
İnsanoğlunun fıtratından mıdır nedir, genellikle nimet elden gittikten sonra ah vah eden bir yapıya sahibiz maalesef. Her ulaşmak istediğimiz şey için bir sürü hayaller kurduğumuz halde onu elde ettikten sonra ise, sanki hiç oralı olmamış hallerimiz azımsanmayacak kadar çoktur. Bunu geçmiş ömrümüze baktığımızda çok kolay bir şekilde anlayabiliriz. Her Ramazan ayı gelmeden önce ‘’Ah bir Ramazan ayına ulaşsam, neler neler yapacağım’’ deyip te Ramazan ayı geldiği halde bir türlü istediğimiz gibi değerlendiremediğimiz Ramazanlarımız ne kadar da çok değil mi?’’ Bu önümüzdeki Kandil Gecesi ’de ‘’ öyle güzel değerlendireceğim ki ‘’deyip te yine bir şey yapamadan geçip giden bir kandil gecesi olmasın inşaallah. Zira adından da anlaşılacağı üzere bu gece (10.05.2017) idrak edeceğimiz gece, Beraat gecesi olacak inşallah. Yani her türlü günahlardan, suçlardan, hatalardan kurtulmak demektir. Bir Müslüman olarak istemez miyiz Rabbimiz tarafından bağışlanan bir kul olalım? Rabbimizin huzuruna yüzümüz ak bir şekilde çıkmak istemez miyiz? İstemez miyiz rızıklarımız helalinden bol bir şekilde olsun? İstemez miyiz daha başka ne muradlarımız varsa onlara nail olalım?
Ziira Peygamber Efendimiz bu gece ile alakalı olarak bizlere şöyle haber vermiştir. "Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya(sabaha kadar): 'Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim' buyurur." (İbn Mâce).
O halde bizler de bu geceyi bol bol duaya sarılmak suretiyle değerlendirelim. Varsa kaza namazlarımızı kılalım. Yakında olan sevdiklerimizle bizzat, uzaktalar ise telefonlaşarak da olsa birbirimize olan hayır duaalarımızı eksik etmeyelim. Tüm İslam Âlemi hatta tüm insanlık için Dua ve niyazlarımızı bildirelim O Yüce Yaradan’ımıza. Yapabilirsek sahura kalktığımızda 2 rekât da olsa teheccüd namazı kılalım. Onu da yapamazsak, nasıl ki Kandil programı için cemaatle yatsı namazını kılacağız, sabah namazı için de gayret edelim cemaatle kılmaya. Ziira bir rivayette yatsı namazını cemaatle kılarsak gece yarısına kadar, sabah namazını da cemaatle kılarsak diğer yarısını ihya etmiş olacağımız bildirilmiştir.
Yine bu gece Hz. Aişe (R.anha)validemizin nasıl dua etmesi gerektiği ile ilgili bir soru üzerine Peygamberimizin(S.A.S)’in tavsiye buyurduğu şu duayı okumaya çalışalım. ’Allah’ım! Şüphesiz Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.) (Tirmizi, Da’avât 89)
Buna ilaveten sahih kaynaklarda geçen Kelime-i Tevhidin şu söyleniş şekillerini de okumamız, affımıza daha da sebep olacaktır inşallah.
1) Lâ ilâhe illallâhu vahdehu vallahü ekber.
2) Lâ ilâhe illallâhu vahdeh
3) Lâ ilâhe illallâhu lâşerîke leh.
4) Lâ ilâhe illallâhu lehül'mülkü velehül'hamd.
5) Lâ ilâhe illallâhu ve la havle vela kuvvete illa
Nesâi es-Sünenü'l kübra, no:9773) (İbnu Mace, edeb:54,no:3794)
İsmail TARAKLI
Doğankent İlçe Vaizi