21.04.2017

İLÇE MÜFTÜMÜZ MUHAMMER ÖZKALAYCI'DAN MİRAÇ KANDİLİ MESAJI.

23 Nisan 2016 Pazar gününü Pazartesi gününe  bağlayan gece, mukaddes bir yolculuğun ve manevi bir yükselişin ifadesi olan Miraç Kandilini idrak edeceğiz.

 Pek çok ilahi hikmet ve sırrı içinde barındıran İsra ve Miraç, Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin eserlerini görmesi için Rahmet Peygamberi  Hz. Muhammed   (sav)’e  yaptırılan hikmet yüklü bir yolculuğu ve Allah’ın huzuruna kabul edilişi ifade etmektedir. Nitekim İsra suresinin ilk ayetinde isra hadisesi şöyle dile getirilmektedir: “Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir”.

 Miraç mucizesi İlahi kudretin bir tezahürü ve Peygamberimizin Efendimiz (S.A.V)’in mazhar olduğu ilahi bir lütuftur. İsra ve Miraç mucizesi, aslında belirli aşamaları kat eden insanın, Yüce Allah’ın destek ve lütfu  ile,  nice mesafelere ulaşabileceğini de göstermektedir. Miraç hadisesi bizlere, ilahi rahmet ve huzura erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliği ve ahlaki erdemlere yükselişten geçtiğini’de haber verir. Gerçek anlamda gönül ve ruh temizliğinin yolu da  Yüce Allah’a bağlılıktan geçer.

Mirac gecesi Müslümanlara farz kılınan ve İslam’ın temel ibadetlerinden biri olan namaz, Sevgili Peygamberimizin (sav) ifadesiyle “Müminlerin miracı” kılınmış, her bir mümine namazla Yüce Rabbinin huzuruna çıkış ve oraya kabul ediliş imkânı tanınmıştır. Dolayısıyla namaz, dosdoğru ve bilinçli bir biçimde kılındığında iç dünyamızdaki manevi yükselişi ve arınmamızı sağlayacak ve böylece bizi kötülüklerden alıkoyacaktır. Nitekim “Namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor” (Ankebut, 29/45) ayeti bu hususu açıkça ifade etmektedir. Sadece bedeni ile değil özüyle, sözüyle ve gönlüyle Allah’a yönelen insan, Rabbi ile baş başa kalmanın huzurunu yakalayacak ve bu bilinçle hayatına farklı bir anlam yükleyecektir.  Böylece şahsi ve toplumsal ilişkilerinde daima Allah’ın huzurunda ve gözetiminde olduğu inancıyla daha dikkatli ve sorumlu davranacaktır. İşlenen her bir günah,  bencillik, çıkarcılık, kin, düşmanlık, merhametsizlik gibi olumsuzlukların manevi ve ahlaki yükselişimizin önündeki en büyük engel olduğu asla unutulmamalıdır.

Bu mübarek gün ve geceler, bizlere, iman, ibadet ve ahlak bakımından kendimizi yenileme, geleceğimizi Allah’ın rızası doğrultusunda planlama ve ümitlerimizi tazeleme fırsatları sunmaktadır. Bu geceleri büyük birer fırsat olarak değerlendirip, günahlarımızdan tövbe etmeli, Yüce Allah’tan yardım dilemeliyiz. İçtenlikle yapılan dua ve tövbe Yüce Allah’ın huzuruna kabulün en güzel yollarından biridir. Böyle özel geceleri ayrıca namaz kılarak ve  Kuran-ı Kerim okuyarak, ihya etmeliyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle Miraç  Kandilimizin bütün Müslümanlara huzur getirmesini, insanlığın içine düştüğü sıkıntıların aşılmasında kardeşlik bağlarımızın güçlenmesine ve yeni rahmet kapılarının açılmasına vesile olmasını Cenâb-ı Allah’tan diliyorum. Rabbimiz dünyanın çeşitli yerlerinde varlık mücadelesi veren kardeşlerimize rahmetiyle, nusretiyle muamele eylesin! Başta Keşap’lı hemşehrilerimin,Milletimizin ve tüm İslâm âleminin MİRAÇ Kandilini en içten dileklerim ile tebrik ediyorum.