28.11.2017

KEŞAP MÜFTÜSÜ MUHAMMER ÖZKALAYCI'DAN MEVLİD KANDİLİ MESAJI.

29 Kasım 2017 Çarşamba gecesi kainatın efendisi, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV)'in veladetinin yıl dönümüne idrak edeceğiz. 
Bir Müslüman için uğruna verilecek sevgilerin en yücesi şüphesiz, sevginin kaynağı  ve bir ismi de “Vedûd” olan Allah’tır. Müslüman, Allah’(c.c.)a ve onun dostlarına engin muhabbet besleyen kişidir. Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa (s.a.s) ise Allah dostlarının önderidir. İlahi sevgiye ulaştıran bir rehberdir. İnancımızın ve ibadetlerimizin temelinde sevgi, daima ön plandadır. Allah’a imanımız da sevginin eseridir. Çünkü şuurlu bir iman ve ibadet ancak sevilen hak mabuda yapılır. Bu sevme eylemi dilde kalmadığı, gönülde karşılık bulduğu durumlarda bir anlam taşır.
Dolayısıyla Allah’(c.c.)a ve peygamberine olan sevgimiz, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmakla mümkündür. Nitekim Kuran’ı Kerim bu sevgiyi ispatlamanın yolunun Resulüne itaatten geçtiğini şöyle vurgulamaktadır. De ki: "Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah çok merhametli ve bağışlayıcıdır.” (Âl-i İmran,3/31) Bununla birlikte Yüce Allah Resulüne itaatin yanında müminlerden Hz Peygamberin canını kendi canlarından bile üstün tutmalarını istemiş ve bu konuda şöyle buyurmuştur: “Peygamber, mü’minler için kendi canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir.” (Ahzab,33/6)
Milletimiz de asırlardır Sevgili Peygamberimize derin bir muhabbet duymuş, O’nun doğduğu günü kutlu gece ilan ederek aziz hatırasını yâd etmek üzere çok sayıda manzum ve mensur eserler meydana getirilmiş, bir mevlid edebiyatı oluşmuş, bu maksatla merasimler tertip edilmiştir. Bu merasimler vesile edilerek milletimizin Peygamberimize olan sevgisi perçinleşmiş ve toplumuza O’nun sevgisi etrafında birlik ve beraberlik mesajları verilmiştir. Bizim insanımız Hz. Muhammed (s.a.s.)’e olan sevgisinden ve bağlılığından dolayı çocuklarına onu hatırlatacak isimler vermektedir.

Milletin ordusuna, adeta Hz. Muhammed (s.a.s.) gözüyle bakılmasından dolayı “Küçük ve sevimli Muhammed” manasına gelen “Mehmetçik” ismi verilmiştir. O’nun mensup olduğu askerlik mesleği ile icra ettiği görev ve hizmetinin önemini vurgulamak için de, “Peygamber Ocağı” denmiştir.
Topkapı Sarayı’nda mukaddes emanetlerin bulunduğu dairede gece ve gündüz ara verilmeksizin yüzyıllar boyunca Kur’an okunması teamül haline getirilmiştir. Asırlar boyunca Mekke ve Medine halkı ecdadımız tarafından maddî yönden desteklenmiş, “Haremeyn” vakıfları kurulmuştur. Her yıl üç aylar girdiğinde Anadolu insanının katkısıyla, Kudüs, Medine ve Mekke’deki Müslümanlara ulaştırılmak üzere para, kumaş vs. kıymetli eşyanın gönderildiği “Surre Alayları” tertip edilmiştir. Bütün bunlar Anadolu insanının Hz. Peygambere duyduğu sevginin güzel tezahürleridir.
Bizim için bir lütuf olan Hz Peygamber (s.a.v.)’in Allah’ın elçisi olduğuna inanmanın yanında O’nu samimiyetle sevmeli, O’nun sünnetini öğrenerek kendimize rehber edinmeliyiz. Kişi sevdiğinin peşinden gider. Peygamber(s.a.v.)i sevmek te O’nun izinden gitmekle olur. Peşinden gidenler pişman olmadılar. 
Bu duygu ve düşüncelerle Mevlid Kandili’nin bütün insanlığa rahmet huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Kandilin Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i yakından tanımaya, sevmeye ve O’nun sevgisi etrafında birleşmeye vesile olmasını Yüce Allah'tan temenni ediyor, başta Keşap'lı hemşehrilerim olmak üzere,Ülkemiz ve tüm İslam âleminin Mevlid Kandilini tebrik ediyorum.