Kadınlara yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ilan edilen; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeni ile İl Müftülüğümüz tarafından çeşitli etkinlikler düzenlendi.
İşkur ve Halk Eğitimi Müdürlüklerinde düzenlenen konferanslarda konuşan İl Müftümüz Sayın Ramazan TOPCAN; “Kardeşlerim! Televizyonlara bakamaz olduk. Hemen her gün aile dramları, soygunlar, kapkaçlar, töre cinayetleri, kadın ve çocuklara yönelik şiddet, çocuk tecavüzcüler, çocuk gelinler daha neler ve neler.....
Başımız öne eğildi. Gençliğin yüzüne bakamaz olduk.
Garip olan bu ve benzer felaket haberleri neredeyse sıradan hadiseler haline gelmiş olması.
Hiç şüphesiz bu olayların nedenleri sorgulanırken bunları tek bir sebebe bağlamak doğru değildir. Saysanız yüzlere, binlere varan nedenler tespit edebilirsiniz. Ancak şunu hemen ifade edeyim ki esasen sorunların temelinde gerek maddî, gerekse manevî yönden iyi eğitilmemiş, ahlak ve vicdandan mahrum insan var.
Kardeşlerim! İslam karşıtı bazı çevrelerin sanki sadece Müslüman ülkelerde kadına şiddet uygulanıyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalıştıkları, şiddet ve terör hareketlerinin yegâne sebebi İslam diniymiş gibi sunduklarına şahit oluyoruz. Kısacası art niyetli bir takım çevreler insan hakları ve kadın hakları üzerinden İslam’a ve Müslümanlara saldırıyorlar.
Din-i Mübin-i İslam’ın iki kaynağı; Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Peygamberiye incelendiğinde görülecektir ki bugün İslam’a saldıranların ataları kadının insan olup olmadığını tartıştıkları dönemlerde, İslam, kadına her türlü hakkı vererek, kadına ana diyerek onu yüceltmiştir.
Kardeşlerim! Kadına değil, yerde sürünen, semada uçan hayvanlara bile sevgi ve şefkati emreden bir Din, kadına şiddeti nasıl onaylar. Şiddetin hangisi olursa olsun, kimden gelirse gelsin İslam dininde yerinin olmadığını ve bunun İslam’la bağdaştırılamayacağını bir kere daha dikkatlerinize sunmak isterim.
Şiddetin dinle ilişkilendirilmesi asla kabul edilemez, zulümdür, haksızlıktır.
İslam, Dinin emir ve yasaklarına uyma, kulluğunu yaşama, ibadetlerini yapma vb. konularda kadın ile erkek arasında hiç bir ayrım yapmaz. Birbirlerini tamamlayan, bir bütünün iki parçası olarak görür. Yaratılıştan getirilen birtakım farklıklar onların kul olmalarında değil, toplum içinde üstlendikleri rollerinde bir fark olarak görülmelidir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin; "Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlakı en güzel olanıdır ve sizin en hayırlınız da, hanımlarına karşı ahlak bakımından hayırlı olanınızdır." sözünden hareketle kadına karşı şiddete hep birlikte dur demeli, ailelerimizi ve neslimizi korumalıyız.” dedi.